Berika | Konular

Berika

İnsana dair

Diyabetliler Vitamin Takviyesi Almalılar mı?




Diyabetlilerin vitamin kullanması gerektiği söyleniyor; fakat vitamin ilacı kullanan çoğu kişide iştah artışı görünüyor.Bu da beraberinde kilo şikayetini getiriyor.Sizde bu durumdan şikayet ediyorsanız, yazılanlara bir göz atın deriz.


Diyabetli insanların bazen vitamin ve mineral ihtiyaçları artar. Eğer kan şekeriniz yüksek seyrediyorsa sık, daha doğru bir ifadeyle çok idrara çıkarsınız. Böylece başta magnezyum, çinko gibi mineraller ve C vitamini gibi suda eriyen vitaminler olmak üzere vücuda gerekli bazı mineral ve vitaminleri idrarla kaybedersiniz. Üstelik bazı diyabetliler zayıflamak için yaptıkları yanlış ve bilinçsiz diyetlerle de bu durumu daha da zorlaştırırlar.

Diyabet Psikolojisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Yaşam boyu süren bir hastalık olan diyabet , yaşam tarzınızda zaman zaman sizi oldukça zorlayacak değişiklikler yapmak zorunda kalırsınız. Bu değişiklikler sadece sizin değil, aynı zamanda ailenizin de yaşamını etkileyen bir boyutta olabilir.

Diyabet tanısı alan bir kişi olarak sizin ve ailenizin, uyum sürecinde yaşayabileceğiniz psikolojik tepkiler şöyle sıralanabilir:

İnkar

Öfke

Depresyon

Korku ve Kaygı

Suçluluk

Unutulmamalıdır ki, tüm bu duygusal karışıklık esnasında hem diyabetli bireye, hem de ailesine yardımcı olabilecek çeşitli yöntemler bulunmaktadır.

Bu yöntemler;

İNKAR İLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN

Şeker Hastalığı İçin Çörek Otu Kürü



Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu şeker hastalığına karşı yeni bir kür önerdi.

LÜTFEN DİKKAT:

Hipoglisemi hastalığı olanların (kanşekeri düşük olanların) çörekotu kürünü uygulamaları sakıncalıdır. Uygulamadan önce mutlaka kanşekeri ölçümü yapılmalıdır.

3 çay kaşığı çörekotunu havanda iyice ezdikten sonra 1 yemek kaşığı yoğurtla karıştırarak tüketebilirsiniz.

Günde en fazla 2 kez (sabah-akşam) kullanılabilir. Her ikisi arasında en az 6 saat zaman geçmeli.

Çörekotu kürü en az 15 gün en fazla 1 ay uygulanmalıdır.

Diyabet Nedir?



Diyabet, kan şekeri yüksekliği ile seyreden bir metabolizma hastalığıdır. Ülkemizde yaklaşık 40 milyon diyabetli olduğu bilinmektedir.

Diyabete Bağlı Göz Hastalıkları



Diyabette göz sorunları gelip geçici görme bozukluklarından, çift görmeye, kalıcı görme kaybına kadar geniş bir yelpazede yer alır.

Diyabetlilerde Egzersiz



Fiziksel olarak aktif olmak kandaki glikoz seviyesini, kan basıncını ve kolesterolü düşürebilir; ayni zamanda kalp hastalığı ve kalp krizi riskini azaltır, stresle başacikmaya yardım eder, kalbi, kasları ve kemikleri güçlendirir.
Bunlara ek olarak, düzenli aktivite insülinin daha iyi çalışmasına yârdim eder, kan dolanımınıartırır ve daha esnek kalmanızı sağlar. Eğer kilo vermeye çalışıyorsanız, fiziksel aktivite ve akıllıca yiyecekler seçerek istediğiniz kiloya erişebilir ve o kiloyu koruyabilirsiniz.

AKTİF OLMAK İÇİN

Araba kullanmak yerine mümkün ise yürüyün

Asansör yerine merdivenleri kullanın

Bahçenizde çalısın, her gün evinizde temizlik yapabilirsiniz

İğnesiz Diyabet Testi Geliyor



Princeton Üniversitesi'nden mühendislerin geliştirdiği cihaz sayesinde kandaki glikoz seviyesini ölçmek için iğneyle kan alımına gerek kalmayacak. Glikoz seviyesini belirlemek için hastaların elini lazere uzatması yeterli olacak. Sonuç hemen alınabilecek.

Araştırmayı yürütenlerden Sabbir Liakat, yeni cihazın glikoz seviyesini yüzde 84 doğruluk payıyla, yani mevcut yöntemlerden daha iyi ölçebildiğini vurguladı. Liakat, hazır olan cihazı daha da geliştirmeye, hastaların kendi kendine evlerinde glikoz seviyesini ölçülebilmesini sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

Diyabet Cildi Nasıl Etkiler?



Vücut aşırı idrara çıkmaktan dolayı fazla su kaybeder ve sıvı yetersizliği meydana gelir. Diyabet hastası olan insanlarda cilt problemleri sık yaşanan bir durumdur. Cilt lekeleri, kırmızı yüz, rozasea ve ciltte sararma diyabet hastası insanlarda yaşanan cilt sorunlarındandır


Ayrıca cilt kuruluğu da olaşabilir. Cilt kuruluğu bacak ve ayaklarda daha sık görülür. Ek olarak kuruyan ciltte kızarmalar, yaralar, çatlama ve kabuklanmalar oluşabilir. Mikroplar bu çatlaklardan cilt içine nüfuz ederek enfeksiyona yol açabilir.

Diyabet Ve Obezite



Dünya’da ve ülkemizde şeker hastalığı giderek artmaktadır. Günümüzde Türkiye’de 10 kişiden 1 veya 2’sinde diyabet görülmektedir.

Yağ ve şeker oranı yüksek gıdalarla beslenmek diyabetin görülmei sıklığını arttıran nedenlerden biridir. Diğer nedenler içerisinde obezite, hareketsizlik ve yaşam süresinin artışıdır.

Artık ülkemizde de ortalama yaşam süresi 70’lere çıkmış durumdadır. Bunun nedeni ise hastalıkların erken tanısının konması ve daha iyi tedavi yöntemleridir. Şeker veya şeker oranı yüksek gıdalarla fazla beslenirsek şişmanlık dediğimiz obeziteye yol açar. Obezitenin ortalama %85 ve %90’ında insülin direnci vardır.

Diyabet Belirtileri Ve Risk Faktörleri



DİYABET BELİRTİLERİ

Yorgunluk, halsizlik

Ağız kuruluğu, susuzluk hissi, çok su içme

Sık idrar yapma

Yaraların geç iyileşmesi

Kuru ve kaşıntılı cilt

Sık enfeksiyon gelişmesi

Açlık hissi ve çok yemek yeme

Görme bulanıklığı

DİYABETTE RİSK FAKTÖRLERİ

Obezite

Ailesinde diyabetli bulunanlar

Gebelik diyabeti veya iri doğum öyküsü

İleri yaş (Tip 2 diyabet için)

Hareketsiz yaşam

Hipertansiyon ve hiperlipidemsi bulunanlar

Şeker Hastalarında Gebelik Planlaması



Gebe kalmasında yaşamsal risk bulunmayan diyabetik anne adayları fetüsün uygun sağlık ve gelişimini sağlamak amacıyla gebe kalmadan en az 3 ay öncesinden sıkı bir kontrole alınmalıdır. Diabette metabolik kontrolün sağlanması ve komplikasyon gelişiminin önlenmesi veya ilerlemenin durdurulması açısından diyabet yaşı küçük, diyabete bağlı organ bozuklukları olmayan genç anne adaylarında risk düşüktür.

Diyabet yaşı büyük, göz ya da sinir sistemi gibi organlarda başlangıç halinde bozukluklar teşhis edilmiş kişilerde, ya da ileri yaştaki annelerde ise risk yüksektir. Organ bozuklukları ilerlemiş diyabetiklerde ise, gebelik bu bozuklukları arttıracağı için hamileliğe izin verilmez.

Çocuklarda Diyabet Riski

Halk arasında yetişkin hastalığı olarak bilinen diyabet, günümüzde sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da sıklıkla görülüyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda yemek saatlerindeki değişiklikler, şeker seviyelerinde ciddi sorunlar yaratabiliyor. Central Hospital’dan Uzman Psikolog Aycan Bulut, diyabetli çocuklara sahip olan anne babaları uyarıyor: “İnsülin yapılması ve şeker ölçümünün rutin hale getirilmesi okuldaki diyabetli çocuklar için önemlidir. Diyabetli çocuklara kendi şekerini tedavi etme kabiliyeti kazandırılması ile birlikte düşük ve yüksek şekerin belirtilerinin iyice öğretilmesi gerekir.”

İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin; Kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, pankreastan salınan bir hormondur. Dokularda insülin direnci varsa şekerin dokulara alınıp, kullanılması, yakılması zor olur. Bu durum daha çok insülin salınmasına yol açar. Pankreas daha çok insülin salarak şekerin dokular tarafından kullanılması için adeta "çift mesai" yapar. Aşırı salınan insülin açlık hissine, daha çok yeme ve atıştırmaya neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Bu durum hem insülin rezervini azaltır hem de kanda dolaşan aşırı insülin miktarı obezite, hipertansiyon, ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlar.

Diyabet ve Hipertansiyon



Diabet hastalığı vücudun tüm sistemlerini etkileyen bir hastalıktır.Özellikle yol açtığı komplikasyon denilen durumlarda böbrek yetmezliği,görme kaybı,kalp damar yetmezliği gibi önemli sonuçlara neden olur.

Açlık kan şekeri normal düzeyi 100mg/dl dir.Yılda en az bir kez kan şekeri ölçümü yapılması gerekir.

Ağız kuruluğu,sık idrara çıkma,çok su içme,kilo artışı,kilo vermekte zorlanma gibi belirtiler varsa kan şekeri ve insülin değerlerinin açlık ve tokluk olarak bakılması önemlidir.

DİYABET VE KORONER BYPASS

Diyabet kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerde tikanikliga yol acan en onemli nedenlerden biridir.Ne kadar uzun sureden beri diabet tanisi konmussa korner arter hastaliginin gelisme olasiligi da o kadar yuksektir.

Diabette sinir uclari da hastalanabildigi icin hastalarin kalbi besleyen koroner damarlari ileri derecede tikanmis olsa bile bu durumun en onemli belirtisi olan gogus agrisini hasta hissetmeyebilir.Bu nedenle de koroner arter hastaligini diabetli hasta hastaliginin cok agir donemine gelinceye kadar farketmeyebilir.Hatta agri dumadan kriz gecirebilir ve karsimiza ancak soluk darligi ve cabuk yorulma gibi kalp yetmezliginin belirtileriyle cikabilir.