Berika | Konular

Berika

İnsana dair

A dan Z ye şifalı bitkiler

Acıağaç : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
• Adaçayı : Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
• Adamotu : Zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Rast gele kullanıldığında zararlı olur.
• Ahlat (Yabanarmudu ) : Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
• Ahududu : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.

Maydanozun Faydaları

Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten ) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve troid bezine iyi gelir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir. Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı kanı arttırarak oksijeni metabolize eder ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım eder. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirir. İnce barsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Bir tutam maydanoz günlük C Vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar.

*Kanı temizler, kansızlığa, mesane iltihaplanmasına ,kum, böbrek taşı ile tansiyona,şişmanlığa,böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına,damar sertliğine etkilidir. Maydanoz suyuna bal ve limon ilave edilerek günde 1-2 bardak içilir. Böbrek rahatsızlıklarında; 4 bardak suya 1 demet maydanoz yıkanır konur, 5 dakika kaynatılır, süzülür, günde 3 kere 1'er çay bardağı içilir.

Arslanpençesinin yararları

Arslanpençesi (Alchemilla vulgaris/arvensis),halk dilinde şebnemli ve arslanayağı adıyla da anılır. Genelde, orman ve yol kıyılarında, bayırlarda, yüksek yörelerdeki nemli çayırlarda,ve dağlık bölgelerde yetişir. Güzel bir görünümü olan, 7-9 parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir. Oldukça sağlam olan sapı pek yüksek değildir ve pek dikkat çekmeyen sarımsı yeşil yaprakları özellikle Mayıs'tan Haziran'a kadar, ama daha sonraları da görülebilir. Bitkinin yaprakları bazen toprağın üstüne kapanırlar ve sabahleyin yaprağın ortasında bir çiğ damlası görülür. Bin metrenin üstündeki bölgelerde arslanpençesi daha çok gümüş rengindedir ve kireçli topraklarda olduğu kadar, ilk kütle zeminlerinde de yetişir. Her iki bitki cinsi de, çiçek açma zamanında tümüyle, daha sonra ise yalnızca yaprak olarak toplanır ve kurutulur.

Özellikle kadın hastalıklarına karşı kullanılır. Hıristiyanlığın ilk günlerinden beri Bakire Meryemin adıyla anılmıştır. Arslanpençesi, yalnızca adet görme düzensizlikleri, dölyolları akıntısı, dölyatağı (rahim) şikayetleri ve menopoz çağındaki rahatsızlıklarda rahatlatıcı etkiler yapmakla kalmayıp, ergenliğe geçişte de, civanperçemi ile birlikte kullanıldığında, adet görmeyi düzene sokar.

Polenin faydaları

Çiçeklerin ortasında bulunan erkek üreme hücresidir. Ancak mikroskop altında görülebilen bu hücreler 10 yıl dayanabilecek kadar canlıdırlar ve o bitkinin tüm genetik ve diğer özelliklerini taşır, döllenmeyi sağlayarak nesillerin devamını temin eder. Polende tüm vitaminler ve minerallerin insan yaşamı için en ideal oranlarda bulunması en üstün özelliğidir. Vitamin A -C ve özellikle B-kompleks vitaminleri yönünden zengindir. Ayrıca yüksek oranda protein (%20-25) içerir. Mineral, enzim, eser elementler ve diğer vitaminlerde bulunur. Tüm hastalıkların tedavisinde de yardımcı madde olarak kullanılmaktadır.

*Bağışıklık sistemini güçlendirir, antibakteriyel etkisi vardır.

*Kan basıncının düzenlenmesinde kullanılır.

*Üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılır.

Adet Ağrısını Hafifleten Mucize Bitki

Dünyanın en pahalı baharatı olan safranın, kadınların adet öncesi semptomlarını hafifletebileceği ve depresyon tedavisine yardımcı olduğu belirtildi. İran ve Akdeniz mutfağının vazgeçilmez baharatlarından olan safranın, yemekler dışında bazı rahatsızlıkları gidermek için kullanıldığı uzun zamandır biliniyordu. Mide ağrılarına, sindirim sorunlarına ve hatta depresyona iyi geldiği bilinen safran, son zamanlarda yapılan kimi klinik araştırmalara göre, orta düzeyli depresyonun tedavisinde de yardımcı oluyor. Safranın, depresyon tedavisine, beyindeki serotonin düzeyini etkileyerek yardımcı olduğu belirtiliyor.

EN AZ YÜZDE 50 AZALMA

Uzmanlar tarafından 20 ila 45 yaş arasındaki iki grup olarak rastgele seçilen 50 kadından ilk gruba, iki adet döneminde günde 2 kez safran kapsülleri verirken, diğerine plasibo kapsülleri verdi. Her iki gruptaki kadınların da deneyden önce en az 6 aydır kramp, geğirme, sinirlilik ve bitkinlik gibi adet öncesi dönem belirtileri olduğu kaydedildi. Tedavi dönemi sonunda safran kapsülü alan kadınların 4'te 3'ünün adet öncesi semptomlarında en az yüzde 50 azalma belirlenirken, plasibo grubundaki kadınların yalnızca yüzde 8'inin semptomlarında azalma görüldü.

Mısır püskülünün faydaları

Buğdaygiller familyasındandır. Anayurdu Güney Amerika olan mısır, Amerika Kıtası'nın keşfinden sonra denizciler tarafından Avrupa'ya getirilmiştir. Oradan da, Afrika anakarasından, Mısır üzerinden ülkemize getirildiğinden, dilimizde bu bitkiye mısır adı verildiği sanılmaktadır. 2 m'ye kadar boylanabilen, biryıllık dayanıklı tahıl ve kültür bitkisidir.

Mısırın kökleri toprakta derine kadar iner, kalın ve bol saçaklıdır. 4 cm. çapa ulaşabilen dik gövdesi boğumludur. Bu boğumlar arasında gövdenin içi boş olur. Gövde üzerinde almaşık dizili uzun yaprakları şerit biçiminde, paralel damarlı ve uçları sivridir. Aynı bitki üzerinde ayrı kesimlerde yer alan dişi ve erkek çiçeklerden erkek olanları, gövdenin ucunda başaklar; dişi olanları, yaprak koltuklarında koçanlar halinde görülür.

At kuyruğu bitkisinin faydaları

Atkuyruğu (Equisetum arvense), kırkilitotu, zemberekotu, çamotu, kırkboğum, tilkikuyrığu ve katırkuyruğu olarak da tanınır. İlkbahar başlangıcında, derinlere kök salmış olan köksaptan, önce spor taşıyıcı kahverengi başak sapları çıkar. Düzgün yapılı küçük çam ağaçlarını andıran 40-50cm boyundaki yeşil yaz kuyruğu ise daha sonra çıkar. Çok yıllık, otsu ve çiçeksiz bitkilerdir. Gövdesi silindir biçiminde, dallı veya dalsız, yeşil veya esmer-yeşil renkli, sert ve içi boştur. Yaprakları çok küçük, pul biçiminde ve sivri uçludur. Spor ile çoğalırlar. Spor keseleri verimli gövdelerinin uçlarında başak şeklinde toplanmışlardır.

Türkiye'de 7 kadar türü yetişmektedir. Saponin, %60-70 silisilik asit (silica), potasyum tuzları, tanen ve az miktarda alkaloitler (palustrin, nikotin ve diğerleri) içerirler. Atkuyruğu, tarlalarda, dere kıyılarında ve eğimli arazilerde yetişir. Balçıklı toprakta yetişenleri en şifalı olanlarıdır.

Mercanköşk bitkisinin faydaları

Ballıbabagiller familyasındandır. Akdeniz havzası bitkisidir. Çeşitli türleri ülkemizde de Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yabani olarak yetişir. Kayalık ve kurak yerlerde rastlanan, çalı görünüşlü, hoş kokulu bitkilerdir.

Bu türlerden konumuzla en çok ilgili olanı Yabani mercanköşkü (O. vulgare)'dür. Güveyotu ya da keklikotu adlarıyla da bilinen bu tür, 25-80 cm. boylanabilir ve toprağın üzerine yayılarak gelişir. Biber gibi kokan koyu yeşil renkli yaprakları, haziran ile ekim ayları arasında beyaz ya da pembe renkte açan çiçekleri vardır. Bol güneşli ya da kısmen gölge yerleri seven bitki, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

Yabani mercanköşkünün topraküstü kesimlerinde, karvakrol ile timol adlı maddeleri içeren uçucu yağ, asitler, tanen ve acı esanslar bulunur. Bazı yerlerde yaprakları kurutulup kekik yerine baharat olarak kullanılır. Ayrıca bitkinin topraküstü kesimlerinin damıtılmasıyla elde edilen mercanköşkü yağı da parfümeri ve likör endüstrilerinde kullanılır.

Bitki çayları içerken dikkat edilmesi gerekenler

Ege Üniversitesi (EÜ) Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bijen Kıvçak, yaptığı açıklamada, ilaç kullanan kimselerin, bitki çayı içerken hekime danışmalarının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Hastaların, kullandıkları ilaçlarla etkileşmeyen bitki çayı içmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. Kıvçak, ``En fazla tüketilen papatya ve ıhlamur gibi çayların bile çeşitli ilaçlarla etkileşimi vardır. Bitkinin içindeki etken madde ve kullanılan ilacın etkileşimi mutlaka hekime sorulmalı, hekim de eczacıya danışmalıdır. Örneğin, ısırgan tohumunun yararları kadar gizli kalp yetmezliği olan kimselerde kalp krizini tetikleyici bir yan etkisi vardır. Bu gibi durumların önüne geçmek için hasta, hekim ve eczacının işbirliği şarttır``dedi.

Karanfilin faydaları

Mersingiller familyasındandır. Anayurdu Endonezya'daki, adı yerli dilinde baharat anlamına gelen Moluk takımadalarıdır. Ama, günümüzde daha çok Afrika kıtasının doğusundaki Zengibar ile Hint Okyanusundaki diğer adalarda yetiştirilmektedir, iklimi uygun olmadığından ülkemizde yetişmeyen karanfil ağacı, 10-20 m'ye kadar boylanabilen ve kışın yapraklarını dökmeyen duyarlı bir bitkidir. Derimsi dokulu, parlak ve iri yaprakları dallarda karşılıklı çiftler halinde dizilmiş olup üzerlerinde salgı bezi benekleri bulunur.

Çan biçimindeki pembe renkli çiçeklerinin tomurcukları kurutulduğunda kırmızımsı kahverengine döner. Hoş kokulu olan bu tomurcuklara kısaca 'karanfil' adı verilir. Kısmen gölgeli, soğuk ve rüzgâra karşı korunmalı yerleri seven karanfil ağacı, suyu iyi akıntılı ve asitli toprakları yeğler. Tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.

Papatyanın faydaları

Genellikle balçıklı topraklarda, orman çayırlıklarında,eğilimli topraklarda,tahıl,mısır,yonca,patates ve şalgam tarlalarında yetişir.
Yabani papatya ile arasındaki fark;sarı çiçek tabanının içinin oyuk ve kokusunun daha etkili oluşudur. Çiçekler sapsız olarak ,Mayıstan Ağustosa kadar,öğlen güneşinde toplanmalıdır.

*Küçük çocukların her türlü rahatsızlıklarında papatya çayı içirilebilir.

*Özellikle kramplarda ve karın ağrılarında kaynatılıp içilir. Ağrılı bölgelere kurutulmuş papatya ile doldurulmuş sıcak yastıklar koyulmalıdır.

* Bağırsak gazlarının giderilmesinde ve iltihabında kaynatılır ve bolca içirilmelidir.

*İshal,deri döküntüleri,mide rahatsızlıklarını iyileştirmeye yardımcı olur.

Tarçının faydaları

Defnegiller familyasındandır. Anayurdu Güney ve Güneydoğu Asya'dır, iklimin uygun olmayışı nedeniyle tarçın ülkemizde yetişmez. Tropikal bölgelerin bitkisi ve birçok türü olan hoş kokulu ağaç ya da ağaççıklardır. Bu türlerden önemli olan ikisi Seylan tarçını (C. zeylanicum) ile Çin tarçını (C. cassia)'dır.

Seylan tarçını Sri Lanka, Hindistan ve Myanmar'da yetiştirilir. Kışın yapraklarını dökmeyen alçak boylu ağaçtır. Bu ağacın körpe dalları kesilir. Kabukları soyulur, mantar tabakaları çıkarılır, tabakalar birbirinin içine konulup sarılarak kurutulur. Daha sonra ezilip baharat olarak Seylan tarçını adıyla satılır. Açık kahverengi ve tatlımsı tadı hoş olan bu tarçın türü makbuldür.

Çin tarçını daha büyük bir ağaç olup 10-12 m'ye kadar boylanabilir. Kışın yaprağını dökmeyen bu türün de gövde ve dallarının kabuğu soyularak yukarıdaki yöntemle elde edilen tarçın, Seylan tarçınına göre daha yakıcı, keskin ve daha az değerlidir.

Ihlamurun faydaları

Ihlamurun çiçeği ilkbaharda toplanarak gölgede kurutulur.

*Kanı temizler ve kan dolaşımını düzenler, kansızlığa, kalp çarpıntısına ve karaciğer zaafiyatine iyi gelir. Enfaktüse faydalıdır.

*Damar kireçlenmesinde, damar tıkanıklıklarında faydalıdır.

*İdrar arttırıcı özelliği vardır, böbrek ve mesaneyi temizler. Böbrek taşlarının düşmesine yardım eder.

*Sinirleri kuvvetlendirerek, her türlü sinir bozukluklarını giderir. Yatıştırıcı ve uyutucudur. Vücuda rahatlık verir. Spazm gidericidir.

*Balgam söktürücüdür, göğsü yumuşatır, terletici, ateş düşürücü etkisi vardır. Gribal enfeksiyonlarda etkilidir. Astıma, bronşite iyi gelir. Öksürüğü keser.

Bitki çayları nasıl hazırlanmalı?

Eskiden büyük şehirlerde, çay denilince, sadece çay bitkisinin (Thea sinensis) fermente olmuş yapraklarından hazırlanan koyu renkli, buruk veya acı lezzetli sıvı akla gelirdi. Artık başka bitkilerden hazırlanan genellikle süzme torbalar içindeki çaylar da kullanılıyor ve bunlara "bitkisel çay" deniyor. Bu, son 10-15 yıldır ülkemizi de içine alan "Doğaya Dönüş, Yeşil Akım, Sağlıklı Yaşam" gibi kavramların yaygınlaşması sonucu ortaya çıktı. Büyük şehirlerde sadece "kara çay" içilirken Anadolu'da köylerde, kasabalarda ve küçük şehirlerde değişik yabani bitkiler çay olarak içiliyordu ve hâlâ içiliyor. Köylüler çevrelerinde yetişen pek çok yabani bitkiyi çay olarak kullanıyor ve onlara dağ çayı, yayla çayı, adaçayı gibi değişik isimler veriyorlar.

Adaçayı: Güneybatı Anadolu'da ve özellikle Muğla çevresinde "adaçayı" (Salvia triloba) bitkisinin yapraklı dalları çay hazırlamada kullanılıyor. Bitkiye ve hazırlanan çaya adaçayı adı veriliyor.

Pelin otunun yararları

(Diğer adları: Acı pelin, Ak pelin, Acı yavşan) Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Avrupa olan; ülkemizde Kuzey, iç ve Güney Anadolu'da yabani olarak yetişen çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. 120 cm'e kadar boylanabilen pelinin, ince tüylerle kaplı gövdesi kokulu, kabarık çizgili ve gri -yeşil renklidir.

Çok ince tüylerle kaplı grimsi ya da beyazımsı yeşil, altı gri renkli ve kokulu olan yaprakları çok parçalı ve almaşık dizilidir. Temmuz-ağustos aylarında açan açık sarı küçük çiçekleri salkımlar oluşturur. Silindirik yapılı yassı, küçük ve gri renkli meyvelerinin içinde kahverengimsi gri minik tohumları bulunur. Pelin döktüğü tohumlarıyla çoğalır ya da sonbaharda alınan gövde kalemleriyle çoğaltılır.

Pelinin küçük yapraklı dalları özel kokulu ve çok acı lezzetlidir. Uçucu yağ, absintin gibi acı maddeler, flavon ve pineni içerir. Eskiden bazı içkilere acı çeşni vermesi için katılırken 1908 yılından beri bu şekilde kullanımı yasaklanmıştır.