Berika | Konular

Berika

İnsana dair

GELİR VERGİSİ TARİFESİ

8.800 liraya kadar %15
8.801 liradan 22.000 liraya kadar %20
22.001 liradan 50.000 liraya kadar %27
50.001 liradan fazlası için %35

İŞSİZLİK SİGORTASI 2010 YILINDA

İşçi payı: %1 İşveren payı: %2 Devlet Katkı payı: %1

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMİ

01.01.2010-30.06.2010 arası: En az 233,28 TL, En fazla 1.516,32 TL
01.07.2010-31.12.2010 arası: En az 243,36 TL, En fazla 1.581,84 TL

enflasyon nedir?

enflasyon nedir?
yaygın olarak düşünülenin aksine enflasyon bir sebep değil bir sonuçtur. kısaca fiyatlardaki artış oranı olarak tanımlanabilir.

enflasyonu ne arttırır?

# kapanmayan kronik bütçe açıkları devletin devamlı ve artan biçimde borçlanacağı anlamına gelir. hazine borçlanabilmek için gittikçe daha yüksek faiz miktarları önermek zorunda kalır. bu durum faizlerin düşmesini önler.
# tarımsal üretimdeki gerileme neticesi arzın talebi karşılamaması ücretleri tırmandırır.
# iç piyasada tam rekabet şartları gerçekleşmiyor ise fiyat artışları gelir.
# kredi faiz miktarları enflasyon oranının üstünde ise fiyat artışları başlar.
# ihracattaki artış üretimdeki artıştan fazla ise iç piyasaya sürülen mal miktarı talebi karşılamaz. böylece fiyatlar yükselir.

enflasyon endeksleri nelerdir?

# tefe - toptan eşya ücretleri endeksi :
üretimin yapıldığı noktadaki fiyatlar üstünden ölçülür. ürünün fabrika çıkış ücreti veya tarladaki ücreti temel alınır. 640 çeşit ürünün ücretleri baz alınarak endeks hesaplanır.

# tüfe - tüketici ücretleri endeksi : bir ailenin karşılaştığı ortalama fiyat artışlarını ölçer. kentler için hesaplanırken 347 adet mal ve hizmetin ücreti baz alınarak hesaplanır. kırsal bölgeler için ise 280 adet malın ücreti kullanılır.

gayri safi milli hasıla & milli gelir nedir?

ülke vatandaşlarının ürettikleri mal ve hizmetlerin toplamı gayri safi milli hasıla'dır. üretim yerine bakılmaz. yani türk firmalarının yurtdışı faaliyetleri de hesaba katılır.

gayri safi milli hasıla'dan sermaye kullanımının düşülmesi ile net milli gelir rakamı elde edilir. ancak sermaye kullanımı hesabını pratikte yapmak olabildiğince kolay değildir.

kişi başına düşen yıllık milli geliri bulmak için ise sözkonusu yılın gayri safi milli hasılası yılın ortalama dolar kuruna bölünür. çıkan rakam nüfusa bölünür.

büyüme oranı nedir?

gayri safi milli hasıladaki büyüme oranıdır. ekonominin genel eğilimini yansıtır. şayet rakam eksi ise ekonomi küçülüyor yani tehlike çanları çalıyor demektir. yatırımlar durmuş, işyerleri kapanıyor bu nedenle işsizlik artıyor demektir.

bütçe açığı ne demektir?

parasal göstergelerin en mühimi sayılabilir. devletin giderleri gelirlerinden fazla ise devlet para ve sermaye piyasalarından borçlanma yoluna gider. geçtiğimiz yıllarda devletin bu piyasalardan yüksek oranda borçlanması sebebiyle faiz miktarları düşürülemiyordu. 2000 yılında uygulanmaya başlanan ekonomik yazılımın ilk başlarında faiz miktarları düşürüldüyse de yazılımın başarı gösteremeyen olması neticesi faizler tekrar tırmanışa geçmiştir.

dış ticaret açığı ne demektir?

ülkenin toplam ihracatı ile toplam ithalatı arasındaki farktır. hükümetin izlediği kur ve teşvik politikaları dış ticaret açığını doğrudan olarak tesirler. açığın fazla olması ülke ekonomisinde enflasyondan devalüasyona kadar pek çok olumsuz sonuca neden olur.

para arzı nedir?

merkez bankası denetimindeki para arzı; faizler, döviz kurları ve fiyatların genel düzeyi üstünde direkt etkilidir. para arzı, mal ve hizmet üretiminden daha hızlı artması enflasyon sebeplerinden biridir.

dış ödemeler dengesi nedir?

dış ödemeler dengesi nedir?
bir ülkenin 1 yıl içerisinde kendisi dış ülkelere yaptığı ödemelerin toplamını belirten tablodur.

cari işlemler dengesi ne demektir?

Dış ödemeler dengesinin en önemli bölümüdür. yıl içerisinde yapılmış mal ve hizmet alışverişlerinden doğan ödemeler ve döviz giriş-çıkışını gösterir. döviz geliri döviz harcamalarını geçiyorsa cari işlemler dengesi "fazla" veriyor demektir. döviz harcamaları döviz gelirini geçiyorsa "açık" var demektir.

Kefil olmanın hukuki sonuçları

Borçlar Kanunu'nun özel hükümleri içinde yer alan "kefalet" müessesesi günümüzün ekonomik koşulları içinde giderek önemli hale gelmiştir. Yasal tanımı ile kefalet bir kimsenin borçlunun borcunu ödemesi konusunda alacaklıya karşı taahhütte bulunmasını ifade etmektedir. Borçlar Kanunu'nun 483. maddesinde yapılan tanımlamaya göre "kefalet bir akittir ki onunla bir kimse, borçlunun akdettiği borcun edasını (ödenmesini) temin etmeyi alacaklıya karşı taahhüt eder."

Kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşulları şunlardır:

* Geçerli bir asıl borcun bulunması
* Esas bakımından geçerli bir kefalet sözleşmesinin yapılması
* Kefalet sözleşmesinin yazılı düzenlenmesi.
Kefalet sözleşmesi yapılırken kefilin yükleneceği miktarın belirtilmesi gerekir. Kefalet senedinde kefilin sorumlu olacağı miktarın gösterilmesi, kefalet akdinin sıhhat koşullarında olup, hâkim tarafından kendiliğinden göz önününde tutulacak hususlardandır. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. No: 2000/2133. K.No: 2000/2117)